İngilizce 5000 Kelime: İngilizce En Çok Kullanılan Kelimeler

İngilizce kelime bilgisi, İngilizce konuşma ve yazma becerilerini geliştirmek için temel bir unsurdur. Bu nedenle, İngilizce öğrenen herkesin kelime hazinesini sürekli olarak genişletmeye çalışması önemlidir. Bu kapsamda öğrenilmesi gereken 5000 adet kelime ile İngilizce kelime bilgisi gelişir. Bu kelimeler öğrenilerek İngilizcenin kolayca öğrenilmesi sağlanabilir.

En Sık Kullanılan 5000 İngilizce Kelime Listesi

Bu listede, İngilizce’de en sık kullanılan 5000 kelimeyi bulabilirsiniz. Bu kelimeleri öğrenerek, günlük konuşmalarda, yazılarda ve medya içeriklerinde daha iyi anlayış ve iletişim kurma becerisi kazanabilirsiniz.

1. Sayfa – 1000 Kelime

  1. the: [ðə] belirli bir artikel

  2. be: [bi:] olmak

  3. and: [ənd] ve

  4. of: [əv] -nın,-nin

  5. a: [ə] bir

  6. in: [in] içinde, -da, -de

  7. to: [tə] -e, -a

  8. have: [hæv] sahip olmak, var

  9. it: [ɪt] o (cansız)

  10. I: [ai] ben

  11. that: [ðæt] o, şu, ki

  12. for: [fə:] için, -mak amacıyla

  13. you: [ju:] sen, siz

  14. he: [hi:] o (erkek)

  15. with: [wɪð] ile, birlikte

  16. on: [ɔn] üstünde, -da, -de

  17. do: [du:] yapmak

  18. at: [æt] -de, -da, -yı, -yi

  19. by: [bai] tarafından, ile, -e kadar

  20. this: [ðɪs] bu

  21. from: [frəm] -den, -dan

  22. or: [ɔ:] veya

  23. one: [wʌn] bir (adet)

  24. all: [ɔːl] hepsi, tüm

  25. would: [wʊd] olurdu, -ecekti, -acak (will’ın geçmiş hali)

  26. say: [seɪ] söylemek, demek

  27. who: [huː] kim

  28. they: [ðeɪ] onlar

  29. her: [hɜː] onun (dişil)

  30. she: [ʃiː] o (dişi)

  31. if: [ɪf] eğer

  32. or: [ɔːr] veya

  33. an: [ən] bir (sesli harften önce)

  34. we: [wiː] biz

  35. there: [ðɛr] orada, orası

  36. when: [wɛn] ne zaman, hangi zaman

  37. make: [meɪk] yapmak, oluşturmak

  38. can: [kæn] yapabilmek (güç)

  39. like: [laɪk] gibi, hoşlanmak

  40. time: [taɪm] zaman, süre

  41. no: [noʊ] hayır, yok

  42. just: [dʒʌst] tam, sadece, adil

  43. him: [hɪm] onu (erkek)

  44. know: [noʊ] bilmek

  45. take: [teɪk] almak, götürmek

  46. people: [ˈpipəl] insanlar, halk

  47. into: [ˈɪntuː] içine doğru, içine

  48. year: [jɪr] yıl

  49. your: [jɔr] senin, sizinki

  50. good: [ɡʊd] iyi

  51. some: [sʌm] bazı, birkaç

  52. could: [kʊd] yapabilmek (güç)

  53. go: [goʊ] gitmek

  54. see: [siː] görmek

  55. other: [ˈʌðər] diğer, öteki

  56. than: [ðæn] -den daha; -dan fazla; -e göre (karşılaştırmada)

  57. then: [ðɛn] o zaman; daha sonra; o halde

  58. now: [naʊ] şimdi; şimdiye kadar; bu an için

  59. look: [lʊk] bakmak; görünüm; bakış

  60. only: [‘oʊnli:] yalnızca; tek; sadece; adamakıllı; biricik; sadece bununla ilgili olarak; yalnızca bu durumda; başka hiçbir şekilde değil;

  61. come: [‘kʌm] gelmek; ulaşmak; varmak; geçmek (bir yeri işgal etmeye); olmak (bir noktaya ulaşmak)

  62. work: [‘wɜrk’] çalışmak; iş; çalışma; çalışma şekli; iş görüşmesi;

  63. might: [‘maɪt’] olasılık bildiren yardımcı fiil; hafif olasılık bildiren geçmiş zaman şekli;

  64. many: [‘mɛni:] çok; birçok; pek çok;

  65. should: [‘ʃʊd’] tavsiye bildiren yardımcı fiil; geçmiş zaman şekli;

  66. well: [‘wɛl’] iyi (bir eylemi yapma şekli); sağlıklı; yararlı; hoşnutluk ifade eder;

  67. even: [‘ivən] bile; hatta; eşit/dengelemiş olmak;

  68. most: [‘moʊst’] en çok; çoğu; en fazla;

  69. such: [‘sʌtʃ:] böyle; öyle;

  70. because:[bɪ’kəz:] çünkü; nedeniyle;

  71. these:[ðiz:] bunlar;

  72. give:[gɪv:] vermek;

  73. go:[goʊ:] gitmek;

  74. also:[ˈɔlsoʊ:] de ayrıca;

  75. just:[dʒʌst:] yalnızca sadece;

  76. over:[ˈoʊvər:] üstünde;biter bitmez;

  77. after:[ˈæftər:] sonra;

  78. our:[aʊər:] bizim;

  79. life:[laɪf:] yaşam hayat;

  80. little:[ˈlɪtl:] az küçük;

  81. only:[ˈoʊnli:] yalnızca;

  82. very:[ˈveri:] çok son derece;

  83. back:[bæk:] arka geri dönmek;

  84. use:[juːz:] kullanmak kullanım;

  85. find:[faɪnd:] bulmak keşfetmek;

  86. here:[hɪər:] burada buraya;

  87. something:[ˈsʌmθɪŋ:] bir şey;

  88. down:[daʊn:] aşağı inmek;

  89. still:[stɪl:] hâlâ hala;

  90. between:[bɪ’twi:n:] arasında;

  91. take:[teɪk:] almak götürmek;

  92. long:[lɔŋ:] uzun uzun zamandır;

  93. off:[ɔf:] kapalı ayrılmak tatil;

  94. high:[haɪ:] yüksek;yukarıda;yücelik;

  95. keep:[kiːp:] tutmak saklamak korumak;

96.how:[haʊ:] nasıl;

97.because of:[bɪ’kəz ʌv]:-ın yüzünden;

98.would like to do sth :[wəd laɪk tə du ‘səʊmθɪŋ]:bir şeyi yapmak isterim;

99.get up :[‘get ʌp]: kalkmak;

100.got to know[ˈgɑtə ˈnoʊ]:tanımaya başlamak;

101.couldn’t :[‘kudnt]:yapamazdım;

102.put on :[pʊt ɑ:n]:giymek;

103.think of :[θɪŋk əv]: düşünmek;

104.got :[gɑt]:sahip olmak;

105.below :[bɪ’loʊ]:aşağıda;

106.give up :[gɪv ʌp]:vazgeçmek;bırakmak;

107.get out :[get aʊt]:çıkmak;

108.run away :[rʌn ə’weɪ]:kaçmak;

109.make up :[meɪk ʌp]:uydurmak;

110.seem like :[si:m laɪk]:gibi gözükmek;

111.say goodbye :[seɪ ɡʊd’baɪ]:hoşçakal demek;

112.give me a break :[gɪv mi ə breɪk]:biraz bana bırak;

113.come back :[kəm bæk]:geri dönmek;

114.count on :[kaʊnt ɑ:n]:güvenmek;

115.set up :[set ʌp]:kurmak;belli bir yere koymak;

116.get down to :[get daʊntə]:bir şeye başlamak;

117.close to :[kləʊz tə]:yakınında;

118.sick of :[sɪk əv]:bıkkınlık geldi;

119.make it :[meɪk ɪt]:başarmak,yetişmek;

120.will not :[wɪl nɑt]:-mayacak

2.Sayfa – 2000 Kelime Listesi

121.stay :[steɪ]:kalmak;

122.keep in touch :[kip ɪntu:tʃ]:iletişimde kalmak;

123.come on![kəm ɑ:n!]:hadi gel!;

124.get along with :[get ə’lɔŋ wɪð]:iyi geçinmek;

125.make it through :[meik ɪt θru]:üstesinden gelmek;

break up :[‘breyk ʌp]: ayrılmak;

break down :[‘breyk daun]:bozulmak;

break in :[‘breyk ın]:zorla girmek;

break out :[‘breyk aʊt]:patlak vermek;

break out in (a rash) :[‘breyk aʊt ın ə ræʃ]:bir şeyden dolayı kaşınmak;

break even :[‘breyk ‘ivən]:başabaş;

break the news to someone:[‘breyk ðə nju:z tə ‘səmwʌn]:birine haber vermek;

break a leg![breyk ə leg!]:şans olsun!;

breakfast :[‘brekfəst]:kahvaltı;

breath in :[briθ ın]:içeri çekmek;

breathe out :[briθ aʊt]:dışarı vermek;

breathe deeply :[briθ ‘dipli]:derin nefes al;

breathe life into something:[briθ laɪf ‘ɪntu ‘səmθɪŋ]:bir şeye hayat vermek;

breathe easy :[briθ ‘iːzi]:rahat nefes al;

breathing space :[‘briθɪŋ speɪs]:nefes alacak alan;

breathe out fumes :[briθ aʊt fjumz]:egzoz gazı çıkarmak;

breathe new life into something:[briθ nju laɪf ‘ɪntu ‘səmθɪŋ]:bir şeye yeni bir yaşam vermek;

breathe fresh air into something:[briθ freʃ ɛr ‘ɪntu ‘səmθɪŋ]:bir şeye taze hava katmak;

give a hand :[gɪv ə hænd]:yardım etmek;

give someone a call/give a call to someone/give a ring to someone/give someone a ring/give a shout to someone/give someone a shout/give someone a bell/give a bell to someone/give me a call/give me a shout:
telefon etmek/ihtiyaç halinde telefon etme;
give away/give something away/give away one’s secrets:
sırları açığa çıkarmak/vermek/kayıp vermek;
give back:
geri vermek;
give in:
pes etmek;
give off:
yaymak (ışık gibi);
give out:
dağıtmak;sınırlı olmak;
give up:
bırakmak vazgeçmek;
give birth:
doğum yapmak;
give way:
yol vermek;
give love to someone:
birine sevgi göster;
give direction to someone:
birine yön vermek;
give care to someone:
birine bakım yapmak;
give life to someone:
birine hayat vermek;

say goodbye to someone:say goodbye to someone:
veda etmek;

young age:
genç yaş;/


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


2001-3000 KELİME


3.SAYFA – KELİMELER


2001-3000 KELİME


İngilizce En Çok Kullanılan Kelimeler Listesi

have got to = -meli/-malı sahibi olmak zorunda

have to = -meli/-malı

hard = (zorlu)

hardly = (zar zor)

have = (sahip olmak)

haven’t = (sahip değil)

here = (burada)

high = (yüksek)

his = (onun)

how = (nasıl)

how many = (kaç tane)

how much = (ne kadar)

how old = (kaç yaşında)

how are you = (nasılsın)

hurt = (yaralamak)

hurt = (yaralanmak)

hurt = (acımak)

hurt = (canını yakmak)

hurt = (ağrımak)

hurt = (hasar vermek) < br />

in = (içinde) < br />

in = (içeri) < br />

one = (bir) < br />

one = (bir tane) < br />

one of = (birinden biri) < br />

one of them = (onlardan biri)

En Sık Kullanılan İngilizce Kelimeler

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br /> 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

İngilizce Kelime Öğrenmenin Püf Noktaları

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br /> 
 
 
 

En Çok Kullanılan İngilizce Kelimeler

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br /> 

İngilizce En Çok Kullanılan Kelime ve Anlamlar Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br /> 

En Sık KullanılanGizle Kelime Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcede En Çok Kullanılan Kelime ve Anlamları

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

En Sık Kullanılan İngilizce Kelimeler ve Anlamlar

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcedeki En Çok Kullanılan Kelimelerin Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

En Sık Kullanılan İngilizce 5000 Kelime

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcede En Çok Kullanılan İngilizce Kelimeler

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizce En Çok Kullanılan Kelimelerin Anlamları

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcede En Çok Kullanılan İngilizce Kelime Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcede En Çok Kullanılan İngilizce Kelime ve Anlamlar

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

En Sık Kullanılan İngilizce 5000 Kelimenin Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcede En Çok Kullanılan 5000 İngilizce Kelime

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

En Sık Kullanılan İngilizce Kelime Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcede En Çok Kullanılan 5000 Kelime Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

En Sık Kullanılan İngilizce Kelimelerin Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcede En Çok Kullanılan İngilizce Kelime ve Anlamları Listesi

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

En Sık KullanılanGizle Kelimelerin Anlamları

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

İngilizcenizi Geliştirirken Dikkat Etmeniz Gerekenler:

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

Kelime Öğrenirken Dikkat Etmemiz Gerekenler:

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

Kelimeleri Öğrenirken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

Kelime Öğrenirken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık göstermek)…den…e kadar… (50)</ br />

Kelimeleri Öğrenirken Dikkat Edilmesi Gerekenler:

vary (from…to…) = değişiklik göstermek (farklılık uygunsuzluk göstermez ve ilave anlam katmaz den…e kadar)(50)< br />


Kelimeleri Öğrenirken Dikkat Edilmesi Gerekenler Listesi:

vary from … to …:(değişmek …dan …ya)< / br >

vary greatly:(çokça değişkenlik)< / br >

vary widely:(genişçe farklılaşma)< / br >

vary little:(azca farklılaşma)< / br >

take note of:(not almak)(59)< / br >

take part in:(bir şeye katılmak)(58)< / br >

take time:(zaman almak)(57)< / br >

take care of:(bir şeye dikkat etmek)(56)< / br >

take away:(uzaklaştırma)(55)< / br >

take place:(yerine geçme)(54)< / br >

take over:(devralma)(53)< / br >

take up:(meşgul etme)(52)< / br >

take for granted:(değerini bilmemek)(51)< / br >


Kelime Öğrenirken Dikkat Etmeniz Gerekenler Listesi:

  • Daha önce öğrendiğiniz kelimeleri tekrar etmeyi ihmal etmeyin.
  • Kendi cümlelerinizi kurarak öğrendiğiniz kelimeleri kullanmaya çalışın.
  • Kendinize ait görsel imgeler oluşturarak kelimeleri aklınızda tutun.
  • Duyularınıza hitap edecek şekilde çalışın.
  • Düzenli olarak çalışmaya özen gösterin.

  • Daha önce öğrendiğiniz kelimeleri tekrar etmeyi ihmal etmeyin.
  • Kendi cümlelerinizi kurarak öğrendiğiniz kelimeleri kullanmaya çalışın.
  • Kendinize ait görsel imgeler oluşturarak kelimeleri aklınızda tutun.
  • Duyularınıza hitap edecek şekilde çalışın.
  • Düzenli olarak çalışmaya özen gösterin.

<ol start=

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top